Öncelikle,Championship Manager 2002'den beri futbolun yönetici tarafıyla haşır neşir
olduğumdan dolayı,bu soruları sormayı kendime hak olarak görüyorum.
Kim bu;
-Antrenörler
-Başkanlar
-Yönetim Kurulu ?
-Antrenörler
-Başkanlar
-Yönetim Kurulu ?
Futbol,birçoğumuzun olmazsa olmazıdır.Günü
gününe takip etmesen bile,kulağının en azından %10'u futbola ait şeyler duymaya
alışkındır.
FUTBOL OYUNLARI BİR TUTKUDUR BİZLER İÇİN.
Burada ilginç olan şey,futbolla
haşır neşir olma konusunda ön sıralarda olan ülkemizin futbola ait
başarılarının tek seferde sayılabilmesidir.Hepimiz,ülke olarak futbolda elde
ettiğimiz başarılar nedir sorusuna takılmadan ve atlamadan cevap verebilir.
Şimdi burada, bilgisayarın başından bu soruna tahlil yapmak,çözüm önerisi
sunmak senin haddine mi denilebilir. Hakkı da vardır bunu demeye.Ama benimde
buna mutlaka bir karşılığım ve hatta sorum olacaktır. Ben sormayayım,ben çözüm
önerisi sunmayayım eyvallah.Peki ya kim sunacak? Ya da daha doğru bir soru
sorayım; hangi yönetici,antrenör vs. bu sorunları algılayabilecek düzeyde?
Yani demek istediğim şu; futboldan gelmeyen bir takım insanlar bir yönetim
kurulu oluşturup,hiçbir şekilde ilerisini düşünmeden hep günü kurtarmaya
çalışan hamlelerle acaba bu sorunlara çözüm mü oluyorlar yoksa yeni sorunlar mı
yaratıyorlar?
MİLLİ TAKIMLAR DÜZEYİNDE ELDE ETTİĞİMİZ EN SON BAŞARIMIZ.
Madem bizler bilgisayar başından bu sorunlara yorum yapamayız,madem bizim
haddimize değil,o zaman sizin de haddinize değil!
Canım ülkemin her yerinde olduğu gibi,bu futbol meselesinde de parayı veren
düdüğü çalıyor…
Adamın futbolla ilgisi
sıfır,futbol bilgisi sıfır,rekabet bilgisi sıfır,hitabet yeteneği sıfır... Bolca sıfırlı bir karnesi var ama yaptıklarına bakın;
Futbolcu transfer etmek
Teknik direktör atamak
Demeç vermek (ki bu konuda bazı hödükler yüzünden nice taraftarlar birbirine saldırdı,ne çok canlar yitirildi)
Yani özetle kulübü var eden bütün her şey bunların ellerinde.
Şimdi hal böyle olunca
futbolda çözüm bulmak,sorunları azaltmak imkansız hale geliyor. Hadi o zaman,ihaddim
olmayarak(!) bir öneride bulunayım;
Nasıl teknik direktörlükte belge isteniyor,kurs bitirmek gerekiyor,yöneticilere
de bu uygulanmalı. Elin tüpçüsü,inşaatçısı,mühendisi vs. elini kolunu
sallayarak başkan olmasınlar,bir zahmet biraz çaba sarf etsinler.Tabiri caize “Kıroyum,ama para bende” hallerinden çıkmadıkça,ne günü kurtarmaya yönelik hamlelerin
sonu gelir,ne de borç batağına giren kulüplerin sonu.
Bu arada,bu konuda bizi bekleyen çok büyük bir tehlike daha var,bu vasıfsız
heriflerin açtıkları yaralar giderek derinleşmekte ve çözülemeyecek bir hal
almakta. Yani bu işimizde,her işimizin olduğu gibi Allah'a emanet.
10 MİLYON EURO'LUK FİYASKO
Bitirmeden,şu başta
bahsettiğim antrenör konusuna da değinmek istiyorum; nedir bu antrenörlerin
olayı be abi? Ben Fenerbahçe kaleci antrenörü Murat Öztürk haricinde,hiçbir
futbol oyununda bir Türk antrenörün özelliklerinin gelişmiş olduğunu görmedim.Bu
dediklerimin direkt ölçüt olarak kabul edilemeyeceğini bilmemle beraber
verilerin güvenilirliğine inancım da sonsuzdur,ki yıllardır da bu verileri özellikle
takip ederim.
Kim abi bu antrenörler,kim vermiş diplomasını,ona diploma veren kurulu kim
denetliyor? Var mı Avrupa'dan denkliği?
2. BİR MURAT HOCAMIZ YOK!
Tek dileğim var,bu ülkenin futbolunu
umarım bu işin ehli olan adamlar yönetir ve biz de bunu görebiliriz. Yoksa insan kendi
başınayken düşündüğünde içini büyük bir kandırılmışlık hissi kaplıyor.
Çünkü,senin gece gündüz takip ettiğin,her şeyini ezbere bildiğin,hayatının
belirli günlerini ona göre tasarladığın,belki benim gibi birkaç şizofrenin
bütün hayatını etkileyen futbol takımını,senin %1'in etmeyen vasıfsız hödükler
yönetmekte.Bu çok acı,ve ben artık buna dayanamıyorum.
Görüşmek üzere.
Sercan Akman
Görüşmek üzere.
Sercan Akman
0 yorum:
Yorum Gönder